Los Angeles’ta ilk gün



İlk günün rotası Venice Beach, Beverly Hills ve Hollywood!!
Rotamızı gitmeden şekillendirdik, size de tavsiyem budur. Çünkü Los Angeles oldukça büyük bir metropol. Öyle ki California’nın en büyük, ABD’nin ise ikinci büyük (New York’tan sonra) şehri. Bu sebeple bu şehre gitmeden iyice araştırıp, gezilip görülecek yerleri öğrenmeniz ve planlamanızda fayda var. İyi bir planınız yoksa zamanınızı Los Angeles’ın uzun ve düz yollarında heba edebilirsiniz zira.

Venice beach


Pek çok Amerikan filminden hatırladığımız Venice Beach’i görür görmez ilk işimiz ayakkabılarımızdan kurtulup kendimizi yumuşacık kumlara atmak oldu. Deniz kenarında sahil boyunca yürüdük ve mis gibi okyanus havasını içimize çektik. Günün erken saatine rağmen etrafta sörf yapanlar, koşanlar ve köpeklerini gezdiren mutlu yüzler görmek mümkündü.. Venice Beach , ismini evlerin aralarından geçen kanalların Venedik’e benzerliğinden almış bunu da öğrenmiş olduk.
Yürüyüşe doyduktan sonra iki bisiklet kiraladık ve Venice’in altını üstüne getirdik. Sahil boyunca parkların basket/voleybol sahalarının, birbirinden renkli dükkan ve cafelerin yer aldığı bisiklet yolunu takip ederek keyifli bir tur yaptık. Sonra bu ışıl ışıl sahile veda ederek, Beverlyhills’in yolunu tuttuk.
Birbirinden güzel evlerin, lüks otomobillerin ve boylu boyunca dizilmiş palmiyelerin olduğu Rodeo Drive Caddesi'nde dolandık ve Hollywood’a yöneldik.

Hollywood

Ve ünlü Holywood bulvarı... Yılda binlerce turistin ziyaret ettiği bu büyülü yer 20. yy’ın başlarında New York’taki Broadway’e rakip olarak doğmuş. Thomas Edison’un sinemaya katkılarıyla elinde tuttuğu patentler NewYork’taki film maliyetlerini arttıran etmenlerdenmiş ve Edison’a para vermek istemeyen yapımcılar Hollywood’a giderek burada çekmeye başlamış filmlerini...

Bu kısa mış-müş’lerden  sonra Holywood’da ilk olarak arabanızı ne yapacağınızdan bahsedelim. Ara sokaklarda ücretli park yerleri bulmak mümkün ama park edebileceğiniz yerlerin (sokak üstü dahi olsa) ücretli olması kuvvetle muhtemel. Bu sebeple park ettiğiniz yerlerdeki uyarılara çok dikkat edin ki ceza ödemeyin. Amerika’da yokuş aşağı park ederken arabaların tekerlerinin kaldırıma doğru dönük olduğunu fark edeceksiniz. Tekerleri düz bırakırsanız ceza yeme olasılığınız yüksek. 

Gelelim Hollywood'un en önemli caddesi olan Walk of Fame’e (Ünlüler geçidi de diyebiliriz). Bu cadde üzerinde yürürken yanınızda bir anda Marilyn Monroe ya da Dracula bitebilir ya da Jack Sparrow’la karşılaşabilirsiniz. Yol boyunca Oscar törenlerinin gerçekleştirildiği Dolby Tiyatrosu (eski Kodak Tiyatrosu), Çin Tiyatrosu, Madame Tussaud, ve Wax Museum’u görebileceksiniz. Walk of Fame deyip geçmeyin, Los Angeles’ın kültürel mirasları arasında yer alıyor bu cadde.
Hollywood ‘da turistlerin en çok rağbet gösterdiği bir diğer aktivite ise Hollywood turu. Rehber eşliğinde üstü açık bir araçla Lee Dağı’nda yer alan Hollywood yazısını –zoomlarsanız-fotoğraflayabilecek ve  Charlize
Theron, Keanu Reeves, Sylvester Stallone, Will Smith, Adam Sandler gibi ünlülerin evlerinin olduğu bölgeleri görebileceksiniz, fakat amerikalı dostların yakın algısının bizimkinden biraz uzak olduğunu söylemeliyim. Ben bu tura çok da bayılmadım, ama gitmişken denenebilir. Dediğim gibi Hollywood yazısını yakından fotoğraflama şansınız düşük çünkü turların geçtiği rota uzak kalıyor. Hani H’nin ortasına oturup ‘ayaklarımı sallarken çek pampa’ gibi hayalleriniz varsa suya atın. Tur en son Beverly Hills sokaklarındaki evlerin önünden geçiyor ve geri dönüyorsunuz. Hollywood turuna biraz çamur attıktan sonra keyif aldığım  kısımlarına geçebilirim. Hollywood bulvarı üstünde yer alan Hooters (Dolby Tiyatrosu’nun karşısı) ve Hard Rock Cafe'yi (Dolby Tiyatrosu’nu geçince) mutlaka denemelisiniz. Hooters muhteşem bir Amerikan sports bar. Burada Samuel Adams fıçı bira ve yanında hot chicken wings'i özellikle denemenizi tavsiye ederim. Tabii Hooters’ı Hooters yapan birbirinden güzel garsonları da anmak lazım, mekanın en dikkat çekici kısmını oluşturuyorlar. Hard Rock Cafe'de ise keyifli müzikler eşliğinde bira ve birbirinden leziz atıştırmalıkları denemenizi öneririm.

Bir sonraki gün rotamız Universal Studios ve Los Angeles’ın en büyük outleti Camerillo! L.A.'de 2. gün maceralarımızı buradan okuyabilirsiniz.